Hava çok soğuktu.
Hava çok
soğuktu. Üşüyordu. Yalnızdı!.. En
büyük üzüntüsü de yanında elinden tutacak bir dostunun bile olmamasıydı..
O her zaman
insanların içinde olmaya, onlarla gülmeye eğlenmeye sohbet etmeye şakalaşmaya
alışmıştı. Ama şimdi ne sohbet edebileceği ne derdini anlatabileceği nede
yardımını isteyebileceği bir dostu kalmamıştı çevresinde.
Hâlbuki yıllar
öncesini düşünmüştü bir an sonra gözleri doldu yanakları buğulandı derin bir ah
çekti ve şöyle yıllar öncesine gidiverdi birden…
Bir gurup
arkadaşıyla arabasının içinde şarkı söylüyor kahkahalar atıyor arabanın gaz
pedalına alabildiğince yükleniyordu onun için her şey tozpembeydi…
Dert mi? sıkıntımı, şakamı ediyorsun, onlarda nereden
çıktı….
Dert nereden
çıkar şartların olumsuz oluşundan, şartlar nasıl olumsuz olur; para yoktur dost
yoktur zaman yoktur ama onun için bunlar söz konusu dahi olamaz baksana yanında
dostları maddi hiçbir sıkıntısı yok paramı oda neki; elinin kiri sadece "ne kadar
lazım" demişti babası sadece miktarını söyle gerisi önemli değil istediğin kadar söyle sen benim tek varlığımsın yeter ki
üzülme o da öyle yaptı para lazımsa sadece söylemesi yeterliydi zaman mı o
zaten vardı ondan çok ne olabilirdi ki çalışmayan insan için günün her saati
zamandı dostlar mı işte yanımdakiler beraber geziyoruz yiyoruz içiyoruz eğleniyoruz her zaman beraberiz hiç ayrılmıyoruz
ki nereye tatile gideceğiz ne zaman nerelerde eğleneceğiz ne yiyip ne içereceğiz
ne giyinip neyi saklayacağız hepsini beraber
kararlaştırırız beraber yer içer gezeriz hayat çok güzel yaşamak eğlenmek
çok güzel ve de çok kolaydı!....
Ne olduysa bir
sonbahar gününde oldu.. Yağmurlu bir bahar sabahı çevre yolunda büyük bir kaza
sonucu çok sevdiği her şeyi olan babası elim bir trafik kazası sonucu hayata
gözlerini yumdu. İlk yapılacak iş şirketin tüm varlığını kontrol altına almaktı
bunun için görevli avukatları çağırıp onlara gerekli talimatları verdi.
Avukatlar verilen emri yerine getirdi. Hukuki hiçbir sorun kalmamıştı. İşlerin
yönetimi oda kolaydı müdürleri niye vardı ki, herkes işine bakmalıydı eskiden
nasılsa yine öyle herkes işini en iyi şekilde yapacak yoksa gidecekti.
İş yönetimi
konusunda ki gerekli talimatları genel müdürü çağırarak kendisine iletti. Artık
tekrar eski eğlenceli günlerine dönebilirdi. Oda öyle yaptı.
Arkadaşlarını
dostlarını aradı, ilk olarak tatil yaparak dinlenebilecekleri bir yer
bulmalarını ve en kısa zamanda yola çıkacak şekilde hazırlanmalarını söyledi.
Hazırlıklar
yapıldı.
Arkadaşlarla
buluşuldu uçağa atlayıp ver elini tropikal iklim adaları süper bir lüks ve
eğlence deniz kum dalgalar gece olunca ayrı bir eğlence sabahlara kadar kızlar
la içki âlemleri danslar içkinin su gibi aktığı eğlencenin sınır tanımadığı bir
hayat.
Artık yapacak
tek bir iş kalmıştı İstanbul’a dönünce İş yönetiminde olanları çağırıp son durum
hakkında raporlar almak oda basit bir işti babası neden o kadar kendini işe mahkûm
etmişti ki gece demedi gündüz demedi çalıştı eeeeeeeee sonunda ne oldu hep
beraber gördük işte dedi kendi kendine sonunda hayata veda çektiklerinde çabası…
Ama ben öyle yapmayacağım
sonuna kadar hayatımı yaşayacağımı dostlarımla arkadaşlarımla gezip eğlenmek
varken çalışmak kendini işe esir etmek
niye !...
Hızla geçen
günler işlerdeki aksamalar pek ilgilendirmiyordu onu nasıl olsa yöneticilerine
gerekli yetki ve talimatları vermiş
onların her şeyi gerektiği gibi yapmak mecburiyetleri vardı..
Aniden çalan
telefonun sesiyle uyandı telefonunu eline aldı karşısında sorumlu işletme
müdürü vardı. Sesi pek iyi gelmiyordu. Gerçi onunda pek dinleyecek hali yoktu
daha kendine gelememişti. Ne söyleyeceksen söyle müdür çok yorgunum
dinleneceğim, müdür heyecanla
-Efendim dedi
burada işler iyi gitmiyor sizin bulunmanız gerekiyor.yoksa çok geç olacak
bilmem aralatabiliyor muyum?.
-Kısa kes
anlaşıldı anlaşıldı deyip yine boş şeylerle beni oyalıyor diye aklından geçirip
telefonu yüzüne kapattı umurunda değildi.
Hemen
arkadaşlarını arayıp neler yapacaklarını hangi eğlence yerlerine gideceklerini
planladılar günü nasıl geçireceklerini nasıl eğleneceklerini ayarladıktan sonra
kalkıp duş almak için banyoya girdi ..
Artık
eğlenmelerin sonu gelmiyordu. İşyerinden yapılan aramalar umurunda değildi.İşler
ise hiç umurunda değildi bu eğlenceyi bu rahatı bozmaya değmezdi bile..
Sayılı gün tez
geçer misali neşe ve eğlencenin doruğa çıktığı gezi artık sona erdi. Geri dönüş
yoluna çıktı uçağa atladıkları gibi arkadaşları ile ver elini İstanbul…
İstanbul da
rutin günler başlamıştı. İlk yapılması gereken iş babasının ölümünden ve işleri
devretmesinin ardından doğru dürüst hiç uğramadığı şirketin genel merkezi
oldu..
Sabahleyin
kalkıp tuşunu aldı üzerini kuruladı giyindi kahvaltısını yaptı evden çıktı
işyerine vardı.Doğruca babadan kalan makam odasına yönetim merkezine
geldi.Sekreterine yönetim kademesinin toplantı salonunda toplanmasını ve
kendisine haber vermesini söyledi ardından gazeteler bir göz atıp durum
değerlendirmesi yapmayı düşündü ve düşündüğünü de yaptı..Sekreterin telefonu
ile kendine geldi toplantı için her şey hazırdı.Eline dosyasını alıp toplantı
salonuna geçti..
Arkadaşlar
şirketimizin başkanlığımdaki ilk toplantısını açıyorum hepimize hayırlı olsun
dedi ve konuşmaya başladı usul konuşmaları ardından söz isteyen olup olmadığını
sordu,sorması ile muhasebeden sorumlu müdür söz istedi ve konuşmaya başladı..
-Efendim
şirketimizin babanızın ölümü ardından tüm gelir gider hesaplarını kontrol ettirdim
fakat babanızın ölümünden sonra aşırı bir gider artışı var üretim için gereken
yatırımları yapmak ve personel giderlerini karşılamak için korkarım sıkıntıya
gireceğiz bunun için sizinde genel giderler konusunda bilgi sahibi olmanız ve
buna göre kararlar vermeniz daha faydalı olur diyerek dolaylı da olsa kendisini
uyarmasını hakaret saydı ve toplantıyı terk etti..
Tekrar odasına
gidip sekreterine arkadaşlarını aramasını ve yorgun olduğunu bir yerlere gidip
eğleneceklerini söyledi..
Sekreteri
isteğini yapmakla meşgulken tekrar kapısı çalındı personel den sorumlu müdür
içeri girdi efendim dedi; Personel giderlerimizi karşılamakta sıkıntı
yaşıyoruz. Harcamalar konusunda muhasebe ile anlaşamıyoruz lütfen bununla
ilgilenin demesi ile olduğu yerden ayağa kalktı müdür çok işim var yorgunum
daha sonra deyip kapıyı çıkması için gösterdi.
Odadan çıka
personel müdürü kendi kendine sıkıntı ve dertleşmeye başladı personelin
aylıkları artık ödenemiyor ev geçindiren bu insanlara maaşları ödenmezse
korkarım ilerde istenmeyen durumlarla karşılaşacağız Allah’tan hayırlısı gerçi
pek hayırlı görünmüyor ama…
İşyerinden
ayrıldıktan sonra şirket yöneticileri bir araya geldi genel bir durum
değerlendirmesi yaptılar sonuçta herkes durumun kötüye gittiğini çalışanların
maaşlarını alamadığını üretim için gerekli alımların yapılamadığı vergi ve
diğer ödemelerin yapılamadığı bunun için maliye ile sıkıntılar yaşanmaya
başladığı piyasada artık şirket olarak itibarlarının her geçen gün yıprandığını
bunun kendilerini de yıprattığını beraberce beyefendi ile görüşüp durumu
kararlı bir şekilde ortaya koymalarını yâda olmazsa çekip gideceklerini
belirterek ayrıldılar…
Yöneticileri
bir gün iki gün beklediler ama maalesef gelen giden yoktu patron ne gelmişti
nede bir haber vermişti günler geçiyor şartlar ağırlaşıyor ama ortada sorumlulukları
yüklenmesi gereken asıl kişi yoktu..
Batan gemi
misali yetkili müdürler şefler maaşlarını alamayınca teker teker görevlerinden
ayrılmaya başladılar. Çalışanlar bir ümit deyip işlerine devam etmeyi
sürdürdüler ama nafile…
Artık şirkete
alacaklıları haciz memurları ardı ardına gelmeye başlamıştı koca imparatorluk
bir sorumsuzluk vurdumduymazlık umursamazlık sonucu yok olmaya başlamıştı ve
günden güne yok oluyordu…
Nihayet
sonunda beyefendi giriş kapısında göründü görünmesiyle şaşkınlıktan ağzı açık
kalmıştı kapıdaki görevlilere ne oluyor demeye kalmadı bir görevli seslendi;
-
şşşşşşşşşşşşşşşşşşşt dur girmek yasaktır..Sen de kim oluyorsun ben bu şirketin
sahibiyim demesi ile ortalık karıştı ama beyefendi galiba hala işin farkında
değildi çoktan şirketi haczolmuş tüm mal varlıklarına el konulmuştu kayyum
atanmış yeni bir şirket yeni bir yönetim yeni,sahipler vardı karşısında,
çıldıracak gibi oldu babadan kendine kalan koca imparatorluğu elinden alınmış
koca dünyada çırılçıplak kalmıştı!...
Dünya dönmeye başladı heryer kararmıştı kulak zarlarını patlatacak şiddette uğultular çoğalıyor birtürlü kaybolmuyordu elinden tutup bir yere oturtan bile yoktu bir bardak su veren bile çıkmadı zorla arabasına binebildi uzaklaşmalıydı bu korkunç rüyadan birisi onu uyandırsın uyandırsın böyle bir kabus olamaz deyip arabasının gaz pedalına var gücüyle asıldı ne tarafa gittiğini bilmeden son sürat arabasını sürdü sürdü sürdü sonra birden dünya karardı yollara daraldı her şey dönmeye başladı artık kendini kaybetmişti bir yerde durdu sesler kesildi çevresinde kimse yoktu sağ sola bakmaya çalıştı ama kıpırdayamıyordu biraz zorlayınca vücudunda acılar hissetti sonra kan lekeleri gördü buda nesi demeye kalmadı uçurumun kenarında olduğun anladı tek kurtuluş yolu vardı birilerinin onu görmesi veya araması gelip kurtarması akşam olmaküzereydi ama kimsecikler yoktu soğuk kendini hissettirmeye başladı ellerini birbirine sürttü ama nafile …………….
Ne duyan ne gören ne arayan vardı artık ne dostları kalmmıştı ne işi ne itibarı ne parası nede sevdikleri onu düştüğü yerden çıkaracak tek kuvvet kendi cesaret ve kararlılığıydı kendisini bu ortamdan yine kendisi kurtarabilirdi....
Dünya dönmeye başladı heryer kararmıştı kulak zarlarını patlatacak şiddette uğultular çoğalıyor birtürlü kaybolmuyordu elinden tutup bir yere oturtan bile yoktu bir bardak su veren bile çıkmadı zorla arabasına binebildi uzaklaşmalıydı bu korkunç rüyadan birisi onu uyandırsın uyandırsın böyle bir kabus olamaz deyip arabasının gaz pedalına var gücüyle asıldı ne tarafa gittiğini bilmeden son sürat arabasını sürdü sürdü sürdü sonra birden dünya karardı yollara daraldı her şey dönmeye başladı artık kendini kaybetmişti bir yerde durdu sesler kesildi çevresinde kimse yoktu sağ sola bakmaya çalıştı ama kıpırdayamıyordu biraz zorlayınca vücudunda acılar hissetti sonra kan lekeleri gördü buda nesi demeye kalmadı uçurumun kenarında olduğun anladı tek kurtuluş yolu vardı birilerinin onu görmesi veya araması gelip kurtarması akşam olmaküzereydi ama kimsecikler yoktu soğuk kendini hissettirmeye başladı ellerini birbirine sürttü ama nafile …………….
Ne duyan ne gören ne arayan vardı artık ne dostları kalmmıştı ne işi ne itibarı ne parası nede sevdikleri onu düştüğü yerden çıkaracak tek kuvvet kendi cesaret ve kararlılığıydı kendisini bu ortamdan yine kendisi kurtarabilirdi....
Yorumlar
Yorum Gönder